Soru Gönderen: Ekrem BOZDEMİR

Hocam merhaba ben merak ediyorum da iyi bir masaj nasıl yapılır ve de iyi bir masajın belirli bir sınırı varmıdır. Sevgilime masaj yapmak istiyorum bana birkaç ipucu verebilirmisiniz?

Uzmanın Cevabı

Güzel bir masaj yapmanın özellikle karşı cinsle aranızda çok özel bir bağ kurmanızda yardımcı olacaktır bunun yanı sıra sizi gerginlikten ve stresten uzaklaştırır. Öncelikle iyi bir masajın bir çok yolu vardır bunlardan bazılarını sizlere örnekleyebiliriz.

Dokunma ile Enerji Veren Masaj:

İnsan vücudunda yapılan hızlı hareketler metabolizmanın uyarılmasına ve harekete geçirilmesine yarar bu sayede de kişi kendini daha enerjik hissedecektir. Bu dokunuşlara masajda eklediğiniz zaman etkisi daha uzun sürecektir. Örneğin size şöyle anlatabiliriz. Sevgilinizin başına masaj yapmaya başlayın çünkü insanların sinir uçları kafa derisinde bulunmaktadır bunlar uyarıldığı zaman sevgilinizin canlanmasını sağlarsınız. Bunu nasıl yaparsınız kendiniz koltuğa oturun ve sevgilinizi bacaklarınızın arasına alın daha sonra onun kafasına parmağınızın ucuyla tepe noktasından başlayarak boyna doğru ovalayarak inin. Bu hareketi birkaç kez ardı ardına tekrarlayın daha sonrasında ise hareketi biraz daha genişleterek kafanın bütününe yayın. Bu onda bir uyarılmaya neden olacaktır. Daha sonra devam etmek isterseniz bu daha da etkili olacaktır ona karın üzerine doğru uzanmasını söyleyin ve sırtına hafif şekilde darbecikler kondurun. Öncelikle yine boyundan aşağıya doğru omurgasında ilerleyin. Aynı hareketi her iki yan tarafta de tekrar ettikten sonra avuç içlerinizle baskınızı biraz daha artırın bunu biraz denedikten sonra gerginliği azalacaktır.

İşte iyi bir masajın daha keyifli anlara gitmede büyük bir önemi vardır.

Soru Gönderen: Cansu BİLDİK

Merhaba ben masaj salonuna gitmek için randevu aldım ama masaj salonuna giderken nasıl bir kıyafet giymem gerektiğini bilmiyorum. İlk kez deneyeceğim içinde heyecanlıyım acaba masaja giderken özel bir kıyafet giymek yada yanımızda götürmek gerekir mi?

Uzmanın Cevabı

Öncelikle yalnız siz değil ilk kez masaj salonuna gitmek isteyenlerin başlıca merak konusudur bu sizin sorunuz sayesinde de buna bir açıklama getirelim.

Şunu belirtmem gerekiyor ki masaj salonları gerginlik için değil aksine gerginlik atmak için vardır dolayısıyla üzerime onu mu giysem bunu mu giysem şeklinde sorularla kafanızı meşgul etmeyin. Masajın anlamı bir nevi kan dolaşımını düzene sokmaktır o nedenle sizin dikkat etmeniz gereken şey lastikli giyeceklerden uzak durmanız çünkü onlar vücudunuzu sıkacağı için rahat bıraktırmayacak ve o bölgelerde kan dolaşımı daha yavaş olacaktır.

Yanınızda ne götüreceğiniz konusunda ise zaten masaj salonlarında müşterilerine havlu olsun peştamal olsun bornoz ve terlik veriliyor ama isterseniz siz kendi mayonuzu getirebilirsiniz. Masaj salonlarındaki amaç oldukça basittir ve müşterinin rahatlaması bunun için koşturmaca ile iş yapmamak için masaja başlama saatinizden 15 dakika öncesinde orada hazır olmanızı tavsiye ederim daha sonra bir duş alıp kendinizi gevşetebilirsiniz. Bu masaja hazırlık aşamasında size iyi gelecektir. Erken gelmeniz de size zaman açısından yarayacaktır. Zaten uzman kişi masör ya da masözler sizlere masaj öncesinde bilgi verecektir ve sizden masaja mani bir durumunuzun olup olmadığı sorulacaktır. Çünkü bazı durumlarda masajın yapılmaması gerekir.

Soru Gönderen: Belkıs CAN

Hocam merhaba ben yeni bir masaj salonu açtım ve masaj hizmeti vermeye başladım ancak masaj yaparken nelere dikkat etmemiz gerekiyor bana bilgi verebilirmisiniz?

Uzmanın Cevabı

Masaja başlamadan önce 3 aşamanın olduğunu bilmelisiniz başlama, gelişme ve sonuç masajı tıpkı bir yazı yazarcasına yapmak gerekiyor. Masajın bir başlangıcı ve bir bitişi olması gerekiyor uygulamadığınız masaja göre eğer klasik masaj ise bir takım yönlerin devreye girmesi gerekiyor sadece masaj kalbe doğru yapılması gerekir tek yönlü yapılmalıdır diye bir kural yoktur ancak nadiren yönleriniz farklılaşabiliyor ama her zaman bilinir ki bedende uygulanacak masaj bedenin uç kısımlarından kalbe doğru akmasıyla faydalıdır ama tabiî ki işin içine çok farklı şeyler giriyor eklemler giriyor kaslar giriyor dokular giriyor o zaman tek yönlü çalışamayacağınız durumlar oluyor yani masaj esnasında anatomiye ve fizyolojiye ve kişinin yapısını çok iyi tanıyor olmanız gerekir buna dikkat etmelisiniz. Tabiî ki yapmış olduğunuz masaj cinsine göre hareketler ve baskılar çok farklıdır bedenin bir takım bölgelerinde baskılarınızı değiştirmelisiniz bazı bölgelerinizde daha yoğun ve baskılı bazı bölgelerinde daha yumuşak yapmalısınız bu yine uzmanın bilgisine ve karşınızdaki kişinin yapısına bağlı olarak o esnada birlikte karar verilir uzman baskıyı yapar ve karşısındaki misafirine de baskının şiddetini sorar bunun gibi durumlar.

Bunlar genel anlamda masaj sırasında dikkat etmeniz gereken şeyler bunun dışında ortam da oldukça önemlidir.

Masaj yaptırılacak mekanı seçerken nelere dikkat edilmeli ?

Soru Gönderen : Şükran BALLI KARABULUT

Hocam merhaba ben düzenli olarak masaj yaptırmak istiyorum fakat herhangi bir masaj salonuna gidebilirmiyim yoksa bu konuda dikkat etmem gereken hususlar var mıdır?. Masaj yaptırmak için yer seçerken nelere dikkat etmem gerekiyor bu konuda aydınlatabilir misiniz?

Uzmanın Cevabı

Şimdi öncelikle sadece masaj için düşünmemek gerekir aynı konu her hastalık için geçerlidir bu da hijyen konusudur. Yani masaj için seçeceğiniz mekanın temiz olmasına dikkat edin. Dİğer bir önemli husus ise nasıl bir masaj hizmeti alacağınızı bilmeniz daha doğrusu bunun kararını vermeniz çok önemlidir. Amacınız sadece masaj alarak rahatlamak ise onun için daha çok aromatik etki veren masaj salonlarını tercih edebilirsiniz. Ancak tıbbi amaçlı bir masaja ihtiyacınız var ise o zaman daha donanımlı bir masaj salonunu tercih etmeniz gerekecektir.

Aslında masaj deyip kesinlikle geçiştirmemelisiniz. Çünkü eklemler ve kas sinir sistemleri üzerinde masajın etkisi büyüktür dolayısı ile işinin ehli olmayan yerlerde yaptırılan masaj sizlerde daha kötü etkiye ve tedavi sürecinizin de daha çok uzamasına neden olacaktır.

Bunun için masaj salonunda bulunan personelin nitelikli olmasına ve de sertifikalı olmasına dikkat etmelisiniz. Niteliksiz elemanlar tarafından yapılan bir masaj sonucunda sakat kalabilme olasılığınız dahi vardır.

Soru Gönderen : Belma ÖZDEMİR
Ben dikkat ettim de masaj yaptırdığım esnada genelde gaz’ ım geliyor. Merak ediyorum bu sadece bana özgü bir durum mu yoksa masaj yaptıran herkes için aynı durum geçerli mi?

Uzmanın Cevabı
İsterseniz sorunuzun cevabını vermeden once bağırsak gazı nedir ve neden olur buna değinelim zaten bunu anlattıktan sonra da masajın etkisini az çok belirtmiş olacağız.

Bağırsakta Gaz Neden Olur?

Sağlıklı bir insanın bir gün yani 24 saat içerisinde yaklaşık olarak 15-20 defa makat aracılığı ile gaz çıkarması gerekmektedir. Çünkü gazın yapısında karbondioksit, metan ve hidrojen gazı bulunur. Bunlara neden olan ise kalın bağırsaktaki sindirimi tamamlanmamış gıdalardır. Aslında bağırsaklarda meydana gelen bu gazlar kokusuzdur fakat bakteriler bu gazlara eşlik ettiğinde koku oluşturabilir. Işte bu kalın bağırsakta birikan gazlar eğer 24 saat içerisinde 15-20 kez dışarı atılmaz ise bu kez karında bir şişkinlik olarak insanda rahatsızlığa neden olacaktır. Masaj ise kasların gevşemesine yaradığı için bu gazların insan vücudundan dışarı atılmasına yardımcı olur yani aslında masaj sonucu oluşmuyor ve vücudun normal bir seyrini tamamlamış oluyor.
Bağırsaklarda oluşan bu hazlar bazen genirme yoluyla da çıkabilmektedir Özellikle bayanları ele alacak olursak bayanların adet dönemlerinde bağırsak gazları daha sıklıkla görülebilmektedir.
Sonuç olarak ele alacak olursam masaj esnasında gaz çıkarmak sadece size özgü değildir ve bir çok kişide aynı durum söz konusu olabilir yani normal bir süreçtir diyebiliriz.

Soru Gönderen: Sibel TUZCUOĞLU

Hocam merhaba ben çok fazla masajla ilgilenen birisi değilim ama merak ettiğim bir konu var. Piyasada sürekli olarak masör ve masöz kelimelerinden bahsediliyor bunların arasındaki fark nedir? Ayrı işler mi yapıyorlar bu konuda sizden bilgi almak istiyorum.

Uzmanın Cevabı

Merhaba değerli Sibel Hanım masöz ile masör arasındaki farkı size şu şekilde anlatabiliriz masaj yapan kadına masöz masaj yapan erkeğe de masör denilir. Aslında bu kelimeler bizim ülkemize Fransızcan gelmektedir. Fransızcan Türkçemize sonradan dahil edilmiş bir kavram ve bu sayede kadın erkek ayrımı yapılmış. Aslına bakarsanız ikisinin de yaptığı görev aynıdır her ikisi de masaj sayesinde insanların rahatlamasına yardımcı olurlar. Ancak günümüzde bu bir sektör olmuştur ve insanlar masör ya da masöz olmadan önce bunun eğitimini alırlar. İşte bu kavram genellikle buralara daha fazla işe yarar ve kişisel olarak verilen sertifika üzerinde masör ya da masöz ifadesi kullanılır. Evet ikisinin de her durumda aynı işi yaptığını ele alırsak o zaman burada masaj hizmetini alan kişiye tercih düşüyor. Bazı insanlar tamamen dini nedenlerden dolayı hemcinsini tercih ederken bazıları da ten farkının insanı daha kısa zamanda rahatlatacağını düşünerek karşı cinsten hizmeti alır. Yani burada asıl mesele müşteri odaklı çalışmak diyebiliriz. Sonuçta her iki tarafından verdiği hizmet aynıdır

Masör Emir Oktay iletişim bilgilerine sitemizden ulaşabileceginiz gibi İstanbul’da masaj hizmeti sunan diğer sertifikalı masörleri sizlerin kolayca ulaşabilmesi için bir arada topladık. Kendi bölgenizde masaj hizmeti sağlayan istanbul masörlerin telefon ve diğer iletişim bilgilerine bu sayfa sayesinde kolayca ulaşabilirsiniz.

Masör Emir Oktay Kişisel İletişim Bilgileri:

MEB Sertifikalı – Uzman
Hergün 10:00-00:00 arası görüşme
Klasik masaj çeşitleri
Bulunduğu yer: İstanbul Avrupa Yakası
Cep tel 0532 732 1118

Fiziksel Özellikleri

Boy: 172
Kilo: 72
Saç Rengi: Siyah
Göz Rengi: Kahve

Ahmet Güven iletişim bilgilerine sitemizden ulaşabileceginiz gibi İstanbul’da masaj hizmeti sunan diğer sertifikalı masörleri sizlerin kolayca ulaşabilmesi için bir arada topladık. Kendi bölgenizde masaj hizmeti sağlayan istanbul masörlerin telefon ve diğer iletişim bilgilerine bu sayfa sayesinde kolayca ulaşabilirsiniz.

15 yıllık deneyimli Diplomalı masör Aktif olarak istanbul genelinde 6 yıldır Serbest masaj hizmeti ve eğitimi vermekteyim. Güvenle Güvenebilirsiniz.

KLASİK (İSVEÇ) MASAJI
Kas gevşetici ve stres giderici, efektif ve derinlemesine etki eden bir masajdır. Hafif baskılar uygulanarak vücudun ihtiyacına göre dokunuşlar uygulanarak kan dolaşımını hızlandırır. Baştan ayağa gevşeme sağlanması hedeflenir.
45 – 60 dk.

SPOR MASAJI
Spor aktivitelerden sonra yorgun olan kas veya kas gruplarının tekrar eski enerjisine kavuşabilmesi için vücudunuza gereken rahatlama masajıdır. Güç ve esneklik sağlar, lenf akışını uyarır, böylece egzersiz sırasında biriken atık maddelerin giderilmesine yardımcı olur.
45 – 60 dk.

AROMATERAPİ MASAJI
Bitki özlerinden elde edilmiş karışımlardan hazırlanan masaj yağları kullanılarak uygulanan bir masaj yöntemidir. Saf yağlarla nefes rahatlatılabilir, sakinleşme ve yavaşlama ile kişi kendini daha iyi hissedebilir. Rahatlatıcı, gevşetici ve dinlendirici bir özelliğe sahip bir masajdır.
45 – 60 dk.

ÖZEL KOMPİNE MASAJ
Bir masajdan daha fazlası, bu tedavi bir seri hareket içinde doğu teknikleri (Şhiatsu, Akuppresür, Refleksoloji ) ile kompine olmuş ve aromaterapiyi kullanarak yağın cilde nüfus etmesini sağlamak için kullanılır. 90 – 120 dk.

ŞHİATSU MASAJI
İnsan anatomisinde bulunan akupuntur noktalarına çeşitli aralıklarla uygulanan bir yöntemdir. baskısal basınçlarla uygulamaktadır.
90 -120 dk.

DERİN DOKU MASAJI
Bu masaj manüplasyonların temposunun düşük ancak hareketlerin şiddetinin fazla olduğu bir masaj türüdür. Vücuttan toksin atmada çok etkin bir tür olup özellikle sert masajdan hoşlanan kişilerin tercih ettiği bir masajdır. 45 – 60 dk.

REFLEKSOLOJİ
Sadece ayak tabanına uygulanan refleksoloji masajı birçok organın ayak tabanında bulunan refleks noktaları vasıtası ile bu organlara özel el ve parmak teknikleriyle vücut fonksiyonlarının normale dönmesi ile insana rahatlama hissi veren bir yöntemdir. 20 – 40 dk.

LOKAL MASAJ
Yanlış hareket ve yanlış oturma sonucu oluşan şikâyetlerin giderilmesinde örneğin baş, boyun, omuz ve sırt bölgesine yönelik masajdır. Özellikle baş ağrısı, uykusuzluk, gerginlik, sırt ve boyun ağrıları, tutulmaları gibi sorunların giderilmesinde etkilidir. 20 – 45 dk.

KUPA ÇEKME
Uygulamada kupaların kullanıldığı doğal bir tedavi metodudur. Kupa çekmenin esas etkisi, ayarlama, yani bozulmuş vücut fonksiyonlarının düzenlenmesi, aynı zamanda ağrı ve krampların hafifletilmesi, kan akımının artırılması ve infamasyonun önlenmesidir. 20 dk.

KESE VE KÖPÜK MASAJI
Kese vücuttaki ölü deri tabakasının atılmasını sağlayan bir peeling işlemidir.Türk Hamamında yapılan bu işlem ,cildi yumuşatır ve gözenekleri açarak cilde nefes aldırır..Cildin daha pürüzsüz ,sağlıklı ve canlı görünmesini sağlar.Kese beraberinde yapılan Köpük Masajı, kan dolaşımı aktivasyonunu hızlandırarak toksinlerin atılmasında yardımcıdır.Masajın dinlendirici ve yatıştırıcı etkisi ile güzel bir güne başlangıç sağlayacaksınız.
30 dk. (Hamam konsepti olan site ve konaklarda geçerlidir.)

Masör Ahmet Güven iletişim bilgileri
Tel : 05323972560
E-posta : mobilmasaj@gmail.com

İstanbul’da yaşıyorum ve 15 yıllık masaj tecrübem ile özel masaj hizmeti veriyorum, MEB onaylı masaj sertifikam var, eğitimimi 608 saatlik spor ve genel masaj üzerine Prof. Dr. Ahmet Hamdi Turgut Türkiye Masaj Enstitüsü Genel Müdürülügünden aldım. Hali hazırda İstanbul’da bir basketbol spor külübünde çalışmaktayım. İstanbul’un her bölgesinde bildiğim bütün bu masaj çeşitleriyle hizmetinizdeyim. Bu masaj tekniklerinin tamamını biliyor ve uyguluyorum. Bel, sırt, boyun ağrıları, kas ağrıları, çekmeler, kireçlenmeler ve fıtık tedavisinde terapi görmek isteyenler bilinçli şekilde masaj yaptırarak bütün problemlerinizden kurtulabilirsiniz. Gerek evimde, gerek ofisinizde, iş yerinizde, gerekse evinizde, isterseniz Aromatik yağlarla tüm vücut terapi çeşitleriyle seanslarımıza başlayabiliriz. İlk seans ile birlikte fark edilen değişiklik ve rahatlama garantisi veriyorum. Bu konuda ciddi olan müşterilerime fiyat konusunda yardımcı olacağım. Şunu unutmayalım ki masaj 1 seans alıp rahatlamak değildir. Masaj tutkudur! Vücudun gereksinimidir! İstenmeyen toksinlerin ve kütlesel yağ birikimlerinin ve özellikle selülit kalıntılarının parçalanmasında en önemli rol oynayan etmendir. Siz de kendinizi bir çok insan gibi ödüllendirmek, sağlıklı, ağrısız, sancısız günler geçirmek, yoğun iş temposu ve kalabalık şehir yaşantısının üzerinizde oluşturdugu negatif enerjiyi masaj ile atmak istiyorsanız telefon numaram ve e-posta adresim üzerinden bana ulaşabilirsiniz.

Uyguladığım Masaj çeşitleri
Klasik Masaj ( İsveç Masajı)
Derin Bağdoku Masajı (Lenfa Drenaj Masajı)
Spor masajı (Lokal ısıtma, Genel Dinlenme Masaj Çeşitleri- Sportif Turnuvalarda Takım Veya Bireysel Masörlük)
Thai, Shiatsu, Refleksoloji
Antiselülit masajı
Lokal Bölgesel Masajlar

Spor Masaj Uzmanı Oğuzhan Varol iletişim bilgileri
Tel: 0536 612 08 44
E-posta: masorovarol@hotmail.com

Masör Cem iletişim bilgilerine sitemizden ulaşabileceginiz gibi İstanbul’da masaj hizmeti sunan diğer sertifikalı masörleri sizlerin kolayca ulaşabilmesi için bir arada topladık. Kendi bölgenizde masaj hizmeti sağlayan istanbul masörlerin telefon ve diğer iletişim bilgilerine bu sayfa sayesinde kolayca ulaşabilirsiniz.

Masaj konusunda yeterli ve güvenli deneyimlerim vardır. Kese-Köpük masajı dahil birçok masajı yapmaktayım.

M.E.B. 608 saatlik masaj sertifikalı masör
Hizmet yeri : Kendi ve sizin yerinizde
Tel: 0507 920 24 27
E-posta: ertan_4530@hotmail.com

Soru Gönderen: Elmas ÇİÇEK

Hocam merhaba yakın bir zamanda titreşimli selülit giderici masaj aleti almak istiyorum kalça basen ve bel bölgesine iyi geldiği söyleniyor. Ben aynı zamanda çok spor yapan bir bayanım sizce bu alet işe yarıyor mu sonuç nedir?

Uzmanın Cevabı

Evet masaj aletleri gerçekten de işe yarıyor çünkü şunu ele alırsak selülit deri ile yağların arasındaki bağlayıcı olan şeritlerin yağları daha çok yüzeye çekerek ciltte dalgalı yani pürüzlü bir görünüme neden oluyor. Burada masaj aletlerinin görevi ise uygulandığı bölgede bir sürtünme oluşturup bu şeritleri geçici bir durumda gevşetmek ve yumuşatmak.

Daha önceki cevaplarımız da da belirtmiştik masaj kan dolaşımını harekete geçirir yani bir düzene sokar bu da vücutta artan sıvıları dışarı boşaltılmasına neden olur. Bu şekilde de yağ hücreleri yeterli düzeyde doluluğa sahip olmadıklarında pürüzsüz olarak görünürler bu nedenle masaj aletlerinin gerçekten de selülit konusunda başarılı bir etkisi vardır.

Siz bunu mademki sporla tamamlıyorsanız o zaman spor yapmaya da devam etmelisiniz hem masaj aleti ile yağlar parçalanacak sizin de spor yapmanızla birlikte vücudunuzdaki zararlı toksinler dışarıya atılacak bu saye de de fit bir görüntüye ve zayıflamış sağlıklı bir bedene sahip olacaksınız.

Soru Gönderen: Suat YÖRÜMEZ

Hocam merhaba benim sormak istediğim sorum şu Vücudun hangi bölgelerine masaj yapılamaz bunun bir örneği var mıdır? Yoksa her şekilde masaj yapılabilir mi?

Uzmanın Cevabı

Bedendeki kaslara masajlar uygulanır tabii ki bir takım eklemlerde de fayda sağlar hareketlilik anlamında bir takım ten donlarda bağ dokuda işe yarar masajı kasın az olduğu veya kemiğin çok olduğu yerlerde basınıza dikkat etmeniz gerekir tabii ki yine masajınızı yapmanız gerekir. Örnek verebilir belki kafamızda kas hissetmeyebiliriz olmasına rağmen daha çok kemik gelir elimize ama başta bile kafamıza masajı belli tekniklerle belli basılarla yapabiliyoruz.

Bir takım rahatsızlıklar olabilir boyun fıtığı omurilikte eğrilikler bel fıtığı kemik erimesi ve dolayısıyla osteoporoz gibi kemikte kırılmalar olabilir işte bu durumlarda ya dokunmuyoruz ya da fıtık gibi durumlarda doktorunun onayıyla nasıl bir masaj yapılacağı kendisi tarafından doktoruna sordurulup ona göre bir uygulama yapılıyor.

Bedenin her yerine masaj yapabilirsiniz ama uygulayacağınız masajın tekniği ve baskınız önemlidir örneğin kişinin böbrekleri ile ilgili sıkıntısı var sa o bölgeye masaj yapılır ama baskıyı çok doğru ayarlamanız gerekir. Diyelim ki bel fıtığı varsa beline dikkat edersiniz. Ama kemikli bölgelerde her zaman eliniz yüzeyden geçer ve baskı ayarlanabilir. Bir de atardamarlara yani ana damarlara dikkat etmek lazım o bölgelerde baskı ayarlanması gerekir ya da dokunulmaması gerekir.

Hamam Kültürü

Türk – Osmanlı kültürü dedigimizde aklımıza ilk gelen hamamlar, özel bir sistem ile ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, temizlik için kullanılan yapı anlamına gelmektedir. Aslına bakarsanız hamam denilince akla sadece ‘temizlik’ gelmiyor. Osmanlı –Türk kültürünün ayrılmaz parçası olan hamamlar, eğlenme için biraraya gelme ve evlenme çagına gelen çocuklarına, annelerin gelin adaylarını beğendiği yerler olarakta ifade ediliyordu. Günümüzde popüleritesini kaybetse de hala bu geleneği sürdürenlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok oldugunu söylemekte mümkün.

IV. yüzyılın sonlarına doğru Anadolu’ya göç eden Türkler, temizlik ile eğlence anlayışını birleştirerek Dünyaca tanınmış ‘Türk Hamamı’ kültürünü geliştirmişlerdir. O dönemlerde, günümüzdeki gibi her evde temizlik için ayrılmış bir bölüm ( banyo ) yoktu ve halk kendi semtlerindeki hamamlarda temizlik ihtiyacını giderirdi.

Günümüzde imarı yok denecek kadar az olan hamamlar, Osmanlı ve Türk kültürünün yüzyıllarca en önemli simgelerinden biri olmuştur. Osmanlı Devleti’nin İstanbul’u fethinden sonra kendi toprak bütünlügüne kazandırdıkları her yerde hamamlar inşaa ediyorlardı. Tarihi kaynaklardan edindigimiz bilgiler doğrultusunda 17. yüzyılda sadece İstanbul’da halka açık 168 büyük çarşı hamamı bulunuyordu. Dünyaca tanınan ‘Türk Hamamları’ bir ortamdaki sohbete konu oldugunda çogunlukla akla ilk gelen İstanbul hamamları, adeta tarihe damgasını vuran büyüleyici yapılardır.

Tarihte, Osmanlı idaresinde olan diğer şehirlere göre İstanbul hamam konusunda oldukça şanslı bir şehir. Günümüzde dahi İstanbul’un bir çok semtinde faal durumda onlarca hamam var.
Türk Hamamları mistik yapısıyla ve oryantal dokusuyla, Ülkemize gelen yabancı turistlerinde büyük ilgi gösterdikleri en önemli Osmanlı kültür mirasları arasında.

Türk – Osmanlı hamamlarının yapısı

Türk – Osmanlı hamamları

İstanbul’un vazgeçilmez tarihi değerlerinden biri olan Osmanlı hamamları, üç ana kısım olan soyunma odaları, yıkanma ve ısıtma yerlerinden oluşuyor. Soyunma odalarında yıkanacak olan kişiler elbiselerini değişirek peştamal giyerler, yıkanma ve ısıtma yerlerinde ( göbek taşı ) işi bitenler bir süre bu odalarda dinlendikten sonra peştemali çıkartarak kendi elbiselerini giyerler. Yıkanma alanı ise, soğukluktan geçilerek gidilen yerdir. Hamamlardaki diğer kısımlardan farklı olarak Yıkanma alanı kendi içerisinde bölümlere ayrılır. “Kurna başı” denilen alan herkesin yıkandığı yer olurken, “Halvet”, yalnız başına yıkanılan oda anlamına gelmektedir. Bir de hamamın mermer zemininden yüksek yapılmış üzerine uzanılarak ter dökülen “göbek taşı” var. Son olarak, hamamın altında ısıtma yeri bulunuyor. Alev ve duman mermer zeminin altındaki ve duvar içlerindeki ısıtma tesisatından geçerek, halk arasında “tüteklik” olarakta telefüz edilen bacadan çıkar.

İstanbul’un tarihi hamamları

İstanbul’un tarihi hamamları

Avrupa yakasındaki hamamlar

Çemberlitaş Hamamı

1584’te III. Murad’ın validesi Nurbanu Sultanın isteği üzerine Üsküdar’daki Atik Valide Külliyesi’ne gelir sağlamak maksatıyla yaptırıldı. Osmanlı Devleti’nin ünlü mimarlarından Mimar Sinan‘ın eseri olan tarihi hamam, günümüzde bay ve bayan hamamı olarak hizmet vermektedir.

Cağaloğlu Hamamı

1741 senesinde I. Mahmud tarafından Ayasofya Camii’ne gelir sağlamak amacıyla yaptırıldı. Hamamın planlarını Osmanlının değerli mimarlarından olan Başmimar Süleyman Ağa yaptı, hamamın inşaası Abdullah Ağa kontrolünde bitirildi. Halen faal durumda ve bay & bayan hamamı olarak hizmet veriyor.

Süleymaniye Hamamı

Mimar Sinan tarafından tasarlanan Süleymaniye Hamamı, Süleymaniye Camii’ninde içerisinde olduğu külliyenin bir kısımıdır. Kanuni Sultan Süleyman’a için yapılmış özel bir locanın da bulunduğu Süleymaniye hamamı günümüzde, erkek ve kadınların kullandığı turistik tesis olarak işletiliyor.

Galatasaray Hamamı

1715’de halka açık bir camii hamamı olarak klasik Türk üslubuna uygun olarak tasarlanan Galatasaray Hamamı, İstanbul’da merkezi bir bölgede yer alması sebebi ile trustik bakımdan ülkemize gelenlerin oldukça ilgisini çekmektedir. Kadın ve erkeklere hizmet vermektedir.

Büyük Hamam

1533 Yılında hemen yakınındaki cami ile beraber Dünyaca ünlü Osmanlı mimarı, Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Günümüzde halen çalışır durumda olup bay ve bayan hamamı olarak kullanılıyor.

Anadolu yakasındaki hamamlar

Çinili Hamam

İsmini külliyesinde bulundugu Çinili Camii’ndem alan Çinili Hamam, 1648’de IV. Murad’ın annesi Kösem Sultan tarafından yaptırılan Üsküdar’daki Hamam’ın erkek ve kadınlar için ayrı bölümler bulunuyor. Uzun süre harap durumda kalan Çinili Hamamı, 1964 yılında özel mülkiyete geçtikten sonra modernleşme adına tahribe ugramamış, özgün yapısı korunarak restarasyon çalışmaları yaptırılıp tekrar çalıştırılmaya başlanmıştır.

Eski Hamam (Şifa Hamamı)

Eski hamam olarakta bilinen Tarihi Şifa Hamamı’nın kim tarafından kaç yılında yapıldıgı tam olarak belli olmamakla beraber, 15. yüzyıl sonralarına doğru yaptırıldıgı düşünülmektedir. Büyük İstanbul yangınında büyük hasar görmüş ve aynı sene içerisinde İshak Paşa talimatıyla restorasyon çalışmalarına başlanarak kullanıma açılmıştır. Günümüzde gelin ve damat hamamı olarakda hizmet vermektedir.

Beylerbeyi Hamamı

Mimarı Mehmet Tahir Ağa olan Beylerbeyi Hamamı 17. yüzyılda Rabia Sultan tarafından yaptırılmıştır. İnşaasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına ragmen, günümüzde dahi özgün mimarisini koruyabilen sayılı hamamlar arasında.

Yalı Hamamı

İstanbul Maltepe sahilindeki Yalı Hamamı’nın Sadaret Kethüdası Yusuf Ağa tarafından Cağaloğlu’ndaki bulunan okula gelir sağlamak amacıyla 1771-73 yıllarında yaptırıldığı düşünülmektedir. Büyük bir mimari tarafı olmayan Yalı Hamamnını, küçük ve basit yapısla dikkat çekiyor.

Aziziye Hamamı

1860 yılında, Sultan Abdülaziz döneminde inşaa edilen hamamda dönemin mimari özellikleri yer yer sezilebiliyor. 19. yüzyıl Osmanlı mimarisi tarihi eserleri arasında yer alıyor.

Türkler, İstanbul ve Osmanlı Devleti’nin dört bir yanında temizlik kültürünü yaymak için sayısız hamam yaptılar. 17. Yy gelindiginde sadece İstanbul’daki büyük çarşı hamam sayısı 168’e ulaşmıştı.

Türk hamamlarının yapısı:
•    Soyunma yerleri
•    Yıkanma yerleri ( Halvet )
o    Soğukluk,
o    Hamam (Sıcaklık);
•    Isıtma yeri (Külhan)

Hamamda kına gecesi

Hamamda kına gecesi

“Hamamda kına gecesi” denildiginde gözümüzde ilk canlanan, Yeşilçam filmlerinin tanınmış simalarından Adile Naşit’in kahkahaları, tefler ve keyifli göbek havalarının içerisinde oldugu tam bir şenlik havası sahneler. Osmanlı Devleti’nden günümüze kadar gelebilmiş olsada, tarihteki kadar popülerligi olmayan gelin hamamı, hamamda kına gecesi ve bekarlığa veda partisi bazı kesimler tarafından örf ve adet olarak devam ettiriliyor. Kına gecelerinde, gelinlere kaftan giydirilerek göbek taşında darbuka eşliğinde oynatılıyor.

Türk Hamamına Özgü Terimler

Tellak: Hamamda çalışan ve müşterileri yıkayan erkek kişilere denilir.

Külhan: Hamamların ısıtıldığı, kapalı ve geniş ocak

Sıcak Halvet: Külhanın üstü.

Soğuk Halvet: Külhana uzak olan yer.

Kese: Hamamlarda vücudun kirini çıkarmak için cilde sürülerek kullanılan, ipek ya da yünden yapılmış torbacıkların adıdır.

Göbek Taşı: Hamamlarda, terlemek için üzerine uzanılan ve alttan ısıtılan geniş mermer seki.

Hamam Otu: Vücuttaki gereksiz kılları almak için kullanılan, çamur kıvamına getirilip sürülen toz. Vacip.

Kurna: Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş veya plastik tekne.

Peştamal: Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma.

Takunya: yüksek ökçeli, ağaçtan yapılmış bir tür ayak giysisi, nalın.

Kaynak : Vikipedi

Türk kültüründe önemi büyük olan hamamların, sağlımız içinde birçok faydası bulunmakta. Saunalardaki yüksek sıcaklık, kanımızdaki savunma hücrelerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bağışıklık sistemimizi de güçlendiriyor. Vücudumuzdaki gözeneklerin içerisine giren kirleri sıcak hava ve buharın etkisiyle yumuşatarak kese köpük sonrası tüm gözeneklerin kirden arıtılarak açılmasını sağlıyor. Böylece de cildiniz ölü deriden arınarak daha fazla oksijen alıyor.

Mutluluk hormonu ( Endorfin ) arttırıyor

Facebook’da okuduğum bir makalede Finlilerin “bir kadının en tatlı olduğu zaman, saunadan sonraki bir saati” dediklerine dair bir cümle okuyup, bu okuduğum cümlenin de temizlik ile ilgili olabileceğini düşünmüştüm, çok sonra okuduğum bir dergide yayınlanan” Fin hamamı” ile ilgili makalede de buna benzer bir cümle dikkatimi çekti ve o makalede bu durum en basit açıklaması, “sauna’nın sıcağı ve buharında etkisiyle vücudumuzda serotonin ve endorfin mutluluk hormonlarının bol, bol salgılanması, kan dolaşımının hızlanması ile cildimizin pespembe ve pırıl, pırıl bir görünüm kazanıp neredeyse bir gençlik mucizesi yaratılmış olması” olarak açıklanmıştı.

Sauna mucizesi

Fince kökenli bir sözcük olan sauna, TDK ( Türk Dil Kurumu ) internet sitesinde Kuru buhar banyosu ve Bu banyonun bulunduğu yer olarak açıklanıyor. Tarihte odun sobalarını av etleri ile yakaladıkları somon balıklarını pişirmek için kullanan Finliler, çok geçmeden bu sıcak mucizenin gençlik ve sağlık kaynağı olduğunu keşfetmişler.

Saunaya girildiğinde, vücut ısısı 38 derece ve cilt ısısı da 40 dereceye kadar çıkar. Vücudumuzdan ter tanecikleri hemen süzülmeye başlar, kanımızdaki savunma hücrelerinin sayısı artarak zararlı bakteri ve virüsler etkisiz hale gelir. 3 Haftada bir kez de olsa saunaya gitmek soğuk algınlığına önlem olması içinde çok önemlidir. Bağışıklık sistemi güçlenir, salgılama hızlanır, kalp ve dolaşım sistemi canlanır, ölü deri vücuttan atılır. Sauna’da terleyen vücut bez veya süngerle ovularak yıkandığında kan dolaşımı kolaylaşır, ölü deri temizlenir, bedeni dinlendirir ve vücuda doğal peeling sağlar.

4 Soruda Hamam

Hamama Giderken Ne Götürülmeli ?

Hamamda artık her şeyi satıyorlar ama siz para harcamak istemiyorsanız, bu durumda hamama giderken sabun, hamam tası, terlik, peştamal ve lifinizi yanınıza alın.

Hamama Ne Sıklıkla Gidilmeli ?

Sağlığınız açısından problem olmadığı sürece internet üzerindeki çoğu kaynak ve kullanıcı yorumları 2 haftada bir hamama gitmenin bedeni ölü deriden arındırmak için yeterli olduğunu gösteriyor. Masaj yaptırmak ve bedeninizi dinlendirmek gibi bir düşünceniz varsa haftada bir de hamama gidebilirsiniz.

Hamama Kimler Gidemez ?

7’den 70’e hamama girmek sağlık açısından çok, çok önemlidir. Uzmanlar kalp, yüksek tansiyon ve astım rahatsızlığı olan kişilerin çok sıcak bölgelerde değil de ılık ortamlarda hamam nimetlerinden faydalanmalarını öneriyor, hamamda uzun süre vakit geçirmesini ve hamama sık sık gitmesini önermiyorlar.

İyi Bir Tellak Nasıl Olur ?

İstanbul Hamamcılar Odası Başkanı Ali Yılmaz, Hamamlarda çalışan tellakların iyi kese yapması ve klasik masaj çeşitlerini bilmesi gerektiğini işaret ediyor. Kese güzel yapılırsa vücuttaki kirli çıkarak gözenekler temizlenir, iyi masaj yapılırsa beden rahatlar ve müşteri sunulan hizmetten memnun kalır diyor.

”Hamam” denilince aklımıza ilk gelen; sıcak ve soğuk suyu bulunan, temizlik amacıyla kullanılan yapıttır.

Yapılan araştırmalar M.Ö I. Yüzyılda Hamama benzer yapıların Romalılara kadar uzandığını göstermektedir. Nihayetinde Vezüv yanardağının patlamasından yüz yıllar sonra Pompeii şehrinde yapılan kazı çalışmaları, Pompeii halkının temizlik zevk ve eğlence alanı olarak kullandıkları hamama benzer yapılar ortaya çıkartılmıştır.

Natır

Hamamlarda bayan müşteri kısımında çalışan ve bayan müşterileri yıkayan kadın görevlilere verilen isimdir.

Tellak

Hamamlarda erkek müşterileri yıkayan erkek görevlilere denilir.

Osmanlı kültüründe ilk sıralarda yer alan ‘’Hamam’’ günümüzde yabancı turistlerin en büyük ilgi odağı olmaktadır.

Geçmişten Bugüne Hamam Kültürü

Osmanlı’da Hamam Kültürü

“Osmanlı Hamamları” en çok tanınan kültürel miraslarımızın başında yer alıyor. Osmanlı döneminde günlük yaşam içerisinde sosyalleşme aracı olarak adeta altın çağını yaşamış olan hamamlar günümzde gelin âdetleri ve belli kesimlerin eğlenceleri için kullanılmaktadır.

Günümüzde aktif kullanıma açık sayısı azalmakta olan hamamlar yüzyıllar boyunca Türk ve Osmanlı kültürünün en renkli öğelerinden biri olarak var oldu. Fatih Sultan Mehmet padişah olduğu dönemlerde halkın kullanması için 19 adet ‘çarşı hamamı’ yaptırmış. Evliya Çelebi ünlü ‘Seyahatname’sinde 17’nci yüzyılda İstanbul’da 168 adet çarşı hamamı olduğunu yazıyor. Ünlü Osmanlı mimarı, Mimar Sinan 20 adet konak ve çarşı hamamı yapmış. Bugün halen faal durumda ve yabancı turistlerin ilgili odağı olan Çemberlitaş Hamam ile Çinili Hamamı Mimar Sinan’ın eserleri arasında. Perşembe akşamları ve bayramlardan bir gün önce, arife gecesi hamama gitmek, damat hamamı, gelin hamamı ve kırk hamamı dünümüzden bugünümüze kadar uzanan hamam geleneklerinden.

Osmanlı’da Hamam Kültürü

Eski Konaklardaki Hamamlar

Konaklarda hane sahibiyle ailesine özel hamam vardır. Bu özel hamama diğer ev ahalisi giremez. Hamamın ön tarafında manzaraya bakan camekânlı oda yer alır. Onun berisinde soyunma giyinme, havluya sarmalanıp çıkıldığı vakit oturup bedeni dinlendirerek ter alıştırmak için sade tasarıma sahip soğukluk bulunur. Hamamda mermer banyo ve abdesthane bulunur. Duvarlarındaki ayna taşları çiçek kabartmalarıyla süslü bembeyaz mermerden, sıcak ve soğuk su için birer çift sarı musluğu vardır. Kubbe ve duvarlar kartonpiyer şeklinde elvan renk nakışlarla ve alçı kabartmalarla süslenmiştir.”

Devlet Adamları ve Çarşı Hamamları

Osmanlı Mirasımız Hamam Kültürü

Osmanlı döneminde hamama gitmek temizlikten öteye sosyal hayatında bir parçası olmuştur, konaklarında en az bir hamamı olan Osmanlı Devlet Adamları dahi çarşı hamamlarına giderlermiş. Çarşı hamamlarına gidecek olanlar kullanacakları takımı ya beraberlerinde götürürler ya da hamamın kendilerine vereceği hamam takımını kullanırlardı. Hamamda kullanacağı eşyasını hanesinden kendi getirenler de usule uygun olacak şekilde başları düz beyaz ipek işlemeli iki silecek, iki baş havlusu, iki ipekli peştamal ve hamam kesesinin de içerisinde olduğu siyah renkte atlas bohçayla hamama gönderirlerdi.

Hamam insanlar için konfor, temizlik, canlılık, sağlık, manevi huzurun, dinlenmenin, ruhun təzelendiği mekan sayılır. Tarihe dönüp baktıgımızda temizliğin eğlence ile biraraya getirilerek sosyal yaşamın bir parçası yapıldığını görebiliriz. Bu kültürünün tarihi ise çok çok eskilere dayanır.

Eski hamamlar
Çeşitli halkların folklöründe hamamla bağlı deyimler, atasözleri, şarkılar, şiirler olması tesadüfi sayılmamalıdır. Dünyada ilk hamamın nerede yaratıldığı konusunda net ve somut bilgi yoktur, ama çoğu araştırmalarda ilk hamamın oluşturulması fikrinin Doğu’ya mensup olduğu iddia edilir. Bazı tarihi araştırmalara göre, hamam kültürü eski Sümerlerden başladı. Örneğin, tarihi kaynaklardan birinde Sümer kralı Bilqamısun özel bir yerde su ile yıkanmasına dair bilgiler var.

Tarihte Hamam Kültürü

Eski Çağlarda Temizlik Kültürü

Suyu kutsal sayan eski Hindular da günahlarından arınacakları düşüncesi ile yıkamak için akarsuları tercih ederlermiş. Genellikle ayrı ayrı ulusların tarihinde eskiden günahlardan kurtulmak, saflaşmak için suda yakalanmak rituallarının gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, eskiden su ile yakalanmak için kullanılan yerler tapınak gibi kutsal mekan olarak onaylandı. Eski kaynaklarda «Hamam” sözü «ısıtmak”, “sıcak etmek” anlamını verir. Antik dönemlerde yaşamış insanlara belli oluyor ki, sıcak suda yıkanmak yorgunluğu çıkartmakla birlikte, bir çok hastalığı engeller.

Suyun boşuna hayat, dirilik ve gençlik kaynağı adlandırılması tesadüf değildir. Tarih eski zamanlarda Hunlar, Hazar Türkleri, yunanlar, Romalılar, Yahudiler, Arapların yıkanmak için havuzlar inşa ettikleri yönündeki bilgilerle zengindir.

Eski Çağlarda Hamam Kültürü

Bazı kaynaklara göre, dünyada ilk örtülü sosyal hamam M.Ö., 2500 yılında yapılmıştır. Yıkanmak için örtülü yerlerin inşa tarihi eski Anadolu, Roma, Hindistan, Yunanistan, Mısır adına bağlanır. Çok sonraları hamamdan sadece temizlik mekanı olarak değil, aynı zamanda kültürel, sosyal, sağlık amacı ile kullanmışlardır. Birçok halkların tarihinden belli olur ki, dinlenmek, şiir yazmak, yorgunluktan kurtulmak için de en rahat yer tam olarak sosyal hamamlar seçilirmiş. Bugün dünyada en popüler hamamlar Türk, Fin, Rus ve Japon hamamlarıdır.

Masaj, rahatlama ihtiyacı duyan ve yorgunluğunu atmak isteyen herkesin aklına gelen ilk alternatif, hem de vücut için birkaç dakikalık mutluluk demektir. Ağrıyan sırt, boyun ve sıkışık kaslar için, muhtemelen, masajdan daha güzel bir hediye olamaz. Masaj bir süreliğine de olsa insanı Dünyadaki tüm stres ve gerginlikten uzaklaştıran fiziksel, zihinsel ve ruhsal arınma, konfor fasilesidir.

Masaj 45-70 dakikaya yakın uygulanmalıdır. Masaj hem tedavi amacıyla, hem de bedeni rahatlatmak için yapılır. Sıvazlamak, ovmak, yoğurmak, titretme gibi rahatlatıcı tekniklerle yapılan masaj tedavi amacıyla değil, kasların gevşemesi, zihinsel ve ruhsal bakımdan dinlenme, stresten çıkmak ve sadece keyif amaçlı uygulanmaktadır.

Masajın tarihi:

Masajın tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Eski Çin, Mısır, Yunan ve Hint kültürlerinde masaj yaraları iyileştirmek amacı ile yapılıyormuş. Eski Yunan’da “massein” sözü yoğurma anlamında işlenip, Arap dilinde ise “masah” sözü sıvazlamak anlamına geliyor.

Olimpiyat oyunları sırasında sporcuların kaslarını gevşetmek, onları rahatlatmak maksadıyla masaj yapılıyor. Hint felsefesinde ise masaj sağlığı bulmak ve korumak amacıyla uygulanır.

XVIII yüzyılda İsveçli Per Henrik Link isimli bir kişi tarafından masaj Avrupa’da geniş yayılır ve böylece sıvazlama, titretme, vurma vb. gibi tekniklerden oluşan rahatlatıcı İsveç masajı ortaya çıkar.

I. Dünya Savaşı yıllarında ise masaj daha çok zihinsel rahatsızlıkları gidermek amacıyla kullanılıyordu.

Masajın faydaları

• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Kan dolaşımını düzenler;
• Metabolizma çalışmasını hızlandırıyor;
• Sindirim ve boşaltım sistemini geliştirir;
• Yağ yakılmasını hızlandırır;
• Tümör boyutunu azaltır;
• Kasları gevşetir;
• Uyku modunu yaxşlaşdırır;
• Stres ve yorgunluğu giderir, ruhu yönünden insanı sakinleştirir.
• Qocalmağı geciktiriyor, hücre yenilenmesini hızlandırır.
• Vücutta toplanan toksinlerin atılmasını sağlar.
• Hiç çalışmayan kasların çalışması sağlanır.

Masaj ile bir takım hastalıklardan kurtulmak veya en azından önleyici tedbir görülebilir. Bu yöntemden bir dizi hastalıklarda kullanılır. Büyüklerle birlikte çocuklarda da masaj çok güzel bir etki verir. Bu, daha çok kasların çalışma prensibine etkiliyor. Organizmada 400’den fazla kas var, onların her birinin damar ve sinir donanımı mevcuttur. Bu nedenle, kasların kısalması, ifliclar sırasında masaj mutlaktır. Düzenli olarak boğazın masajı kalp krizi, insult, hipertansiyon gibi hastalıkların ortaya çıkması riskini azaltır. Kasların masajı sırasında beyine sakinleştirici dürtüler aktarılır ve arteriyel basıncı düşürür.

Masajla ilgili yapılan çalışmalarda ortaya çıktı ki, boyun nahiyesinin masajı sırasında elde edilen etki, uygun ilaçların verdiği etkiye eşittir. Masaj türleri içerisinde en etkili akva-masajın olduğunu dikkate alırsak, kesin olarak diyebiliriz ki, masaj birçok hastalıgın ilacıdır.

Masaj Bilgileri

Masajın tüm organlara doğrudan ve dolaylı etkileri var.

Organların içinde enerji akımlarının geçtiği meridyenler mevcuttur. İnsan vücudun tüm organlarında dokuları ve hücreleri birleştiren kanallar meridyenler adlı ağ.

Örneğin, mide boylamı gözün dış köşesinden başlıyor yüz, boyun, göğüs ve ayak boyu ayağın ikinci parmağına kadar uzanır. Kendiniz parmak uçları ile bu noktalara basarak masaj yaptığınızda mide merkezine ihtar olunur. Bu masaj tekniği beynin daha iyi çalışmasını sağlar ve denge gücünü artırır.

Dokunun derinliklerine yüksek sıcaklık, ya da titreşim yayarak yağların parçalanmasını sağlar. Bu masajla parçalanan yağlar idrar yolu ile atılır.

NOT: Masaj bilinçli şekilde ve profesyoneller tarafından yapılmalıdır, aksi takdirde sıkıntılar oluşabilmektedir.

Masaj düzgün uygulama durumunda, organizmanın kendini savunma yeteneğini aktif hale getirir. Vücudu dinlendiren, cildi güzelleştiren, vücut forma sokan ve kendimizi muhteşem hissetmemizi sağlayan bir yöntemdir. Masajın etkisi vücutta dalga dalga yayılır. Önce kan dolaşımını hızlanır. Böylece hücreler daha iyi beslenir. Kan dolaşımını artırdığı için vücuttan toksinleri ve ödemleri kolayca uzaklaştırır. Masaj kasların esnekliği artırır, eklemlerdeki ağrıları azaltır ve hareket kabiliyetini geliştirir. Masajın yarattığı fiziksel ve psikolojik hafiflik kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.

Elbette, masaj ruhsal ve fiziksel açıdan insanı rahatlatır. Aynı zamanda, kilo vermek için en güzel doğal yöntemdir.

Masaj cildin ve kasların dartılmasını ve daha taze görünmesini sağlar. Haftada 3 gün 30-45 dakikalık masaj yapmak kollajen liflerin esnekliğini artırır. Cildin yaşlanma sürecini geciktirir.

Masaj zayıflamaya yardımcı olduğu gibi, bir çok kadının eziyet çektiği sellülitin oluşmasını da önler.

İyi bir masaj bütün selülit tedavilerinden daha etkilidir. Aslında selülit tedavisi için kullanılan aletlerin hepsi masajı taklit ediyor. Masaj yapan kişinin el yeteneğinin fiyatı gittikçe bahalaştığı için doğal olarak masaj aletleri geliştirilmiştir.

Selülit ve Masaj

Sellülit, dokusu bozulmuş yağ hücresidir. Kan ve lenf dolaşımında güçlükler sonucu su toplayan yağ hücreleri sertleşir. Böylece, normal yağ dokusu bozulur, portakal kabuğu görünümünü alır. Masaj kan ve lenf dolaşımını düzelterek sellülitin azalmasına yardımcı olur. Özellikle lenf drenaj masajları belirli noktalara uygulanan basınç sayesinde lenf dolaşımını daha etkin şekilde hızlandırırlar. Sonuçta yağ dokusunda hapsolan sıvı serbest kalır, toksinler idrar veya ter yoluyla vücuttan dışarı atılır. Böylece, vücut dokusu yoğunlaşıyor. Aklınızda tutun ki, iyi selülit masajına sonra idrara çıkma isteğinin olması içindir. Kokulu yağlar masajın etkilerini daha da artırırlar. Bitki tarkiblarindan oluşan bu yağlar vücudu rahatlatır ve yağların parçalanmasına yardımcı olurlar.

Aromaterapi hangi hastalıkları tedavi eder?

Kokunun insan psikolojisi ve fiziksel durumuna etkisi eski zamanlardan bilinmektedir. İşte bu yüzden de hala eskiden tıp aleminde kullanılan bir çok yöntem günümüz modern tıbbında dahi önemli bir yer tutuyor.

Kaynaklara göre, Aromaterapinin tarihi 6 bin yıl öncesine dayanıyor. Eski Mısırlılar mumyalama sürecinde çeşitli bitki parçalarından kullanıyorlardı. Bitki cevherlerinin tedavi ve güzellik maksadıyla kullanımı ise eski Yunan kültürü ile ilgilidir. Roma İmparatorluğu döneminde bitkilerden alınan yağlar masaj yoluyla uygulanmaya başladı.

Aromaterapide tedavi amacıyla farklı bitkisel yağlar kullanılıyor. Uçucu yağlar – bitki parçalarından (ekstrakt) oluşur. Bu yağları elde etmek o kadar kolay değildir. Öyle ki, bir çay kaşığı gül yağı elde etmek için 5000 çiçek kullanılıyor. Aromaterapistler tedavi için 400 kadar bitkinin yağlarından yararlanırlar.

Uçucu yağlar ile tedavi insanın sağlığına ve ruhiyyesine olumlu etki göstermekle beraber, bağışıklığı güçlendirir, zihni yeniler. Çünkü bu yağların içinde 300 kadar aktif madde var. Bu yağlar insanın derisi için de iyidir.

Aromaterapi karışımları işinin uzmanı kişiler tarafından yapılmalıdır. Veya önceden doktora danışarak, hiçbir ciddi hastalığın olmadığı belirlenmelidir. Genel olarak, Aromaterapi karışımlarının sadece hastalıkların tedavisi için kullanıldığını söylemek doğru değildir. Hiçbir hastalığı olmayan, sadece sağlığını korumak isteyen herkes aromaterapi karışımlarından yararlanabilir.

Aromaterapi yöntemleri

Aromaterapi yöntemleri

Koku ile tedavi sürecini çeşitli yollarla gerçekleştirmek olur. Bunlardan eter yağları ile masaj yapılması çok etkili yöntemdir. Bu zaman istenilen eter yağından 1ml. götürülür ve ona 49 ml. diğer yağlardan (zeytinyağı, badem vb.) ilave edilerek, masaj olunur.

Sıcak suyun içerisine, bir havlunun üzerine birkaç damla uçucu yağ dökülerek bu tedaviyi uygulamak olur. Aromaterapik mumlar ve kokulu dumanlarla da tedavi etmek mümkündür. Yaygın yöntemlerden biri de banyo edilen suya birkaç damla uçucu yağının katılmasıdır. Bu zaman banyo edilen suya 8 damla kadar eter yağı dökülür.

Hangi hastalıklara iyi geliyor?

Hangi hastalıklara iyi geliyor

Bel ve sırt ağrıları, romatizma, deri ile ilgili ortaya çıkan problemler, kaşınmalar, egzama hastalığı, adet ağrıları, menopoz döneminde ortaya çıkan rahatsızlıklar, hipertansiyon, sindirim problemleri, kabızlık sırasında aromaterapi hastalara iyi gelir. Ayrıca baş dönmesi, baş ağrısı, migren, stres, gerginlik ve uykusuzluk, enerji azlığı, halsizlik, psikolojik sorunlar olduğunda da aromaterapi önerilir.

Aromaterapi kimlere zararlıdır?

Aromaterapi kimlere zararlıdır

Aromaterapi yağlar ile tedavinin bebeklere, hamilelere, alerjisi olan insanlara uygulanması doğru değildir. Ayrıca ilaç tedavisi alan insanlar aromaterapi kullanımı öncesi doktorlarına danışmalıdırlar. Çünkü eter yağları ilaçların etki gücünü azaltabilir, hatta yan etkiye sebep olabilir. Hipertansiyon hastalığından muzdarip olan hastalar biberiye türü karışımlar kullanmamalıdır. Epilepsi hastalığı olanlar ise dereotu, okaliptüs ve kekik ile tedavi tercih etmemelidirler. Diabetikler okaliptüs, limondan uzak olmalıdır. Gebeliğin ilk dört ayında eter yağları yasak olsa da, sonraki aylarda onlar da aromaterapik karışımlardan yararlanabilirler. Bu yöntem onlarda bel ağrılarına yardım eder. Ancak gebelerin karanfil, fesleğen, ardıç, biberiye, sürvə, rezene, anason, servi, yasemin, hardal, siyah turp, kekik gibi bitki parçalarından kullanımı tavsiye edilmez. Bu yağlar kas spazmasına ve uşaqsalmaya neden olabilir. Yüz derisinde kullanımı yasak olan eter yağları ise tarçın ve karanfil.
Astım, bronşit gibi rahatsızlıklardan muzdarip olanların solunum yolu ile Aroma tedavi ettirmeleri önerilmez. Yüksek sıcaklık olan kişilerde, deride kaşıntı ve kızarıklıklar, ödem, açık yaralar, yanıklar, eklemlerde burkulmalar, ayrıca kanser hastalığı tedavisi sırasında aromaterapiden yararlanmak sakıncalı.

Aromaterapik yağlar

Aromaterapik yağlar

Uçucu yağlar sakinleştirici, ağrı kesici, hafizeni güçlendirici, nefes düzenleyici, dokuları yenileyici özellikleri vardır. Menekşe yağlarının, göz ağrısı, baş ağrısı, damarların tıkanması, insanın vücut sıcaklığının mevsime uygun düzenlenmesi için oldukça faydalıdır. Ban yağı ise Hint fıstığında üretilen yağdır. Bu yağ deride, özellikle ayakta olan çatlakları iyileştirme ve bağışıklığı güçlendirme yetisine sahiptir. Küncüd yağı baş ağrılarının ortadan kalkmasına yardımcı olur. Okaliptüs yatıştırıcı gücü ile birlikte, mikropları öldürmek ve grip simptomlarını azaltma etkisine sahiptir. Bu yağla göğse masaj yapılırsa nezleyi önlemek mümkün olur. Ayrıca kış mevsiminde havayı kurutmamak için ısıtıcıların yanına konulan suya da birkaç damla okaliptüs ilave edilebilir. Bu odada bulunan mikropları öldürmeye yardımcı olur. Kış aylarında soğuk algınlığı ve grip salgınlarından karşı karabiber, biberiye, çam ağacı, lavanta, kekik otu bitkilerinden elde edilen uçucu yağlar da çok yardımcı olur.